Vaktiyle, Karagümrük esnafından bir bakkal ölüm döşeğinde idi. Mahallenin imamı durumdan haberdar edildi. Gelip “Yasin-i Şerif” okudu.
Hastanın şuurunun yerinde olduğu belliydi. Hoca Efendi “Kelime-i Şehadet” okurken, bakkal kendini zorluyor fakat bir türlü okuyamıyordu. Hoca çok üzüldü.
Bakkal farkında durumun farkına varınca:
“Hocam aklım başımda, sizi duyuyorum. Fakat “Kelime-i Şehadeti” okuyacağım zaman bizim dükkandaki terazinin dili gelip, benim dilime çöküyor, dilim dönmez ve okuyamaz oluyorum.
Çünkü daima eksik tartar, müşterilerin 3-5 gram hakkını vermezdim” dedi ve bu şekilde can verdi.