Korsan Evlilikler

Görücü usulü evlenmekten utanıp, flört arayışına girenlerin dramı beni çok etkiliyor.

Peki, severek evlenmek ve görücü usulü evlenmek ne demek acaba?
Severek evlenmek zaten çok açık… Bir insanı tanırsınız, aşık olursunuz ve kısmet olursa evlenirsiniz.

Görücü usulü evlilik nedir peki? Uygun birisiyle tanışma fırsatınız olmadı ve evlilik çağındasınız. Güzel bir araştırma yaparsınız ve tavsiye edilen bir kişiyi görüp, tanışırsınız. İçiniz ısınırsa da evlenme kararı alırsınız.

Peki, hem birisine aşık olmamış, hem de görücü usulü evliliğe karşı olanlar ne yapıyor? Elbette eşten, dosttan birilerinin tavsiye ettiği kişilerle gidip tanışıyor ve nasip olursa evleniyor.

Birinde gidip ailesinin yanında görüyorsun, diğerinde arkadaş ortamında falan görüyorsun. Eğer amaç “görmek” dışında diğer duyu organlarını da işin içine katmak değilse, ne farkı kaldı bu işin görücü usulünden?

Görücü usulünü küçümseyip, girdiği her ortamda bir avcı gibi etrafını tarayıp, yüzük parmaklarına zum yapmak sizce de acınılacak bir durum değil mi? İnsanın kendisini birilerine aşık olmaya zorlaması kadar büyük bir trajedi var mıdır acaba dünyada?

Kişisel manada trajedi olarak yaşanan bu durumun toplumsal yansımaları tabi bu kadar masum olmuyor.

Flört geleneği, “Ruh ikizimi arıyorum” gibi idealist bir zihniyetle onlarca ilişki yaşamış ve daha evlenmeden yorgun düşmüş ruhlar ve bedenler biriktiriyor toplumda.

“Birlikte yaşıyoruz” kavramını da anlamak mümkün değil.

Aslında aşağıdaki örneği vermeyi düşünmüyordum ama görücü usulünü eleştirirken, “Elma, armut mu alıyoruz kardeşim, evlilik bu?” diyenler olduğu için vereceğim.

Bir bilgisayar programı satın almak istediğinizde önce ücretsiz deneme sürümünü indirebilirsiniz. Deneme sürümünde bütün özellikleri kullanamazsınız. Ama en azından program hakkında bir fikir sahibi olursunuz. Ve eğer beğenirseniz tam sürümünü satın alırsınız.

“Birlikte yaşıyoruz” cümlesinin tercümesi, “Biz bir bedel ödemeden tam sürüm deneme yapmak istiyoruz,” oluyor galiba.

Peki, bu mümkün değil mi? Konu bilgisayarsa gayet mümkün. Adına da, “korsan” deniyor. Ama korsan programlar mutlaka bir yerde arıza çıkarıyor.

Ve korsan evliliklere en çok da “Korsana hayır, emeğe saygı” diye bas bas bağıran sanat camiasında rastlanıyor. Bu arkadaşlar bir de konuya felsefi açılımlar getirip, evliliğin sadece bir imzadan ibaret olduğunu savunuyor.

Ev kiralamak istediğinizde ev sahibine, “Ya bırak imzayı falan hocam! Biraz oturalım, memnun kalırsak yaparız kontratı,” diyebilir misiniz? Diyemezsiniz tabi.

Öyleyse bana, “Bu ne yaman çelişki anne!” diye bağırmak düşüyor.

Makale: Salih Uyan

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.