İki Problem

Berkeley’de California Üniversitesi Matematik Bölümü Öğrencisiydim. Her zamanki gibi derse geç kaldım ve tahtadaki iki soruyu ev ödevi sanarak not aldım. O akşam, soruların üzerinde çalışırken bunun profesörün verdiği en zor ödev olduğunu düşündüm. Her akşam iki problemin üzerinde saatlerce çalıştım. Birkaç saat sonra beynimde bir şimşek çaktı ve her iki problemi birden çözdüm. Ertesi gün cevapları okula götürdüm. Profesörün masasının üzerinde kağıttan bir dağ oluşmuştu. Benim kağıdımın bunların arasında kaynayacağını düşünüp bir sıraya üzgünce oturdum. Bir ay sonra bir pazar sabahı zilim çaldı. Kapıda profesörü görünce dondum kaldım. ‘George! George!’ diye bağırarak, ‘problemi çözmüşsün’ dedi. ‘Tabii ki’ diye cevap verdim. ‘Çözmem gerekmiyor muydu?’ diye sordum.

Profesör, tahtaya yazılmış olan o iki problemin ev ödevi olmadığını, dünyanın önde gelen matematikçilerinin şimdiye kadar çözememiş oldukları dünyaca ünlü iki ünlü problem olduğunu açıkladı. Birisi bana onların, hiç kimsenin çözemediği problemler olduğunu söyleseydi, sanırım onları çözmeyi denemezdim bile.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.