Küçük bir kız çocuğu, hüzünlü bir yabancıya gülümsedi.
Kızın gülümsemesi, adamın kendisini mutlu hissetmesine sebep oldu.
Bu mutluluk içerisinde yakın zamanda kendisine yardım eden bir dostuna teşekkür edemediğini hatırladı.
Hemen arkadaşına bir mektup yazdı ve yolladı.
Arkadaşı bu mektup aldığında o kadar mutlu oldu ki, yemek yediği lokantadaki kıza yüklü bir bahşiş bıraktı.
Bayan garson ilk defa bu kadar yüklü bir bahşiş almıştı, akşam eve giderken cebindeki paranın bir kısmıyla köşede aç olduğu halinden anlaşılan fakir bir adama yemek aldı.
Adam öyle mutlu oldu ki, belki de üç gündür boğazından bir lokma yemek geçmemişti. Karnını doyurduktan sonra, apartmanın bodrumundaki tek göz odasının yolunu tuttu.
Öyle keyifliydi ki, bir saçak altında titreyen köpek yavrusunu görünce kucağına aldı ve yavruyu ısıtmaya başladı.
Köpek gecenin ayazından kurtulduğu ve başını okşayan birinin kucağında olduğu için çok mutluydu.
Gece yarısından sonra apartmanı dumanlar sarmaya başladı. Bir şeylerin ters gittiğini hisseden yavru köpek, avazı çıktığı kadar havlamaya başladı.
Önce fakir adam uyandı, sonra bütün apartman sakinleri.
Anne ve babalar dumandan zehirlenmek üzere olan yavrularını kucaklarına alıp kendilerini dışarıya attılar…
Bütün bu güzellikler zinciri, beş kuruş maliyeti bile olmayan bir tebessüm ile başladı.
Unutmayın. Her zaman bu zincirin ilk halkası siz olabilirsiniz.