“Hocanın canı et yemeği istemiş bir gün. Kasaptan iki kilo et alıp evine götürmüş.
“Akşama güzelce pişir bunları” demiş hanımına.
Ne var ki o gün eve hanımın misafirleri gelmiş. Kadıncağız eti pişirip onlara ikram etmiş. Akşam da bir tarhana çorbası çıkarmış Hocanın önüne.
“Et nerede?” demiş Hoca. Kadın doğruyu söyleyeceğine bir yalan kıvırmış.
“Eti kedi yedi.”
“Getir şu kediyi bakalım” demiş Hoca. Sonra teraziyi çıkarıp kediyi tartmış. Bakmış ki tam iki kilo geliyor. Hoca hanımına sormuş:
“Peki hanım, kedi bu ise bizim et nerede? Et buysa kedi nereye gitti?”